Toplantıda hak ve özgürlüklerden vatandaşlık bağına, umut hakkından etkin pişmanlık ve genel af tartışmalarına kadar birçok başlık gündeme geldi. Uzman hukukçular, bu başlıklar altında yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulan alanlara dair görüş ve önerilerini komisyon üyeleriyle paylaştı.
“TARTIŞMA VAKTİ GELİNCE YAPILMALI”
Toplantının ardından söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, konuşmalarda ifade edilen görüşlerin tamamına katılmadıklarını ancak sürece katkı sağlamak amacıyla akademisyenleri dinlediklerini belirtti. Yıldız, “Bu tartışmaların henüz vakti gelmedi. Uygulanacak kanun maddeleri, infaz düzenlemeleri veya ceza yasası ile ilgili süreç tamamlanmadı. Ama fazla da uzamasın,” ifadelerini kullandı.
MHP’li Yıldız’ın ardından söz alan Ceza Hukuku Profesörü Mahmut Koca, af kavramına temelden karşı olduğunu vurguladı. Af düzenlemelerinin hukuk devleti ilkesini zayıflattığını belirten Koca, şu değerlendirmede bulundu:
“Ben yalnızca adli affa değil, vergi affına, idari affa, öğrenci affına da karşıyım. Çünkü affın, hukuka olan güveni zedelediğini ve toplumda hukukun yaptırım gücünü sorgulattığını düşünüyorum. Af, ‘nasıl olsa bir gün af çıkar’ beklentisiyle hukuka aykırı davranışları teşvik edebilir.”
Prof. Koca, bu yaklaşımına rağmen toplumun içinde bulunduğu gerçeklerin göz ardı edilemeyeceğini ve uzun süredir faaliyet gösteren suç örgütleriyle ilgili çok yönlü politikaların tartışılması gerektiğini vurguladı.
Prof. Koca, özellikle terör ve örgütlü suçlar kapsamında devletle yüzleşme sürecine giren kişilerin rehabilitasyon programlarına dahil edilmesi gerektiğini savundu:
“Eğer örgüt mensuplarını topluma kazandırmak istiyorsanız, yalnızca cezai düzenlemeler yetmez. Bu kişilere denetimli serbestlik süreciyle psikolojik ve ekonomik destek sağlanmazsa, başka radikal yapılarla karşı karşıya kalınabilir. Bu yalnızca devletin güvenlik amacı değil, toplumsal barış açısından da gereklidir.”
“KARAR YETKİSİ TBMM’DEDİR”
Akademik değerlendirmelerin yalnızca öneri niteliğinde olduğunu vurgulayan Koca, nihai karar merciinin yasama organı olduğunu belirtti:
“Biz burada yalnızca görüş bildiriyoruz. Nihai takdir Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Hukuki düzenlemelerin nasıl yapılacağı, hangi araçların kullanılacağı Meclis’in yetki alanındadır.”
