Haber

Sallantı bölgesinden hayati bir davet geldi! Ramazan öncesi zaman daralıyor

  • HABER 7 – ÖZEL

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen birbirinden bağımsız iki deprem, ülkemizin 11 ilinde benzeri görülmemiş tahribata neden oldu. Binlerce bina, onbinlerce bağımsız birim yerle bir oldu. 40 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. 100 binden fazla insanımız yaralı olarak hastanelere sevk edildi.

Bu yürek burkan ve sancılı süreçte sivil toplum kuruluşlarının tüm devlet kurumlarıyla koordineli bir şekilde çalışarak yaraları sardığı bilinmektedir. Gıda, hijyen, temizlik gereçleri, mutfak gereçleri, çadır ve konteynerler… Bir depremzedenin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için ilk günden itibaren sahadalar.

Ancak vatandaşların bölgeye yaptığı yardımlar ilgi kaybından ve talep eksikliğinden azaldığı söyleniyor. Öyle ki Yetim Vakfı Lideri Murat Yılmaz, depremin ilk günlerinde, 30-40 RÖMORKSevkiyat yaptıklarını belirtirken bu numara artık 4-5 kamyonadüştüğünü söyledi.

Ancak temel ihtiyaç statüsünde olan yardımlar süreklidir. Bu nedenle Haber 7’ye konuşan hayır kurumu yetkilileri, ramazan öncesi son derece kritik olan yardım konusunda ortak mesaj etrafında toplanarak vatandaşları davet etti.

Bu vesileyle Haber 7’ye açıklama yapanlar arasında Deniz Feneri Basın Sözcüsü Fevzi Yalçın, İHH Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özbek, TÜGVA Koordinatörü Burak Kaya, Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz, Hüdayi Vakfı İlahiyat Eğitimi Koordinatörü Muhammet Fatih Küçük, Sadakataşı Başkan Vekili Cevdet Hasbal, Beşir Derneği Başkanı Fatih Sarıyar ve Kızılay yetkilileri oradaydı. İşte deprem bölgesi ve uyum merkezlerinden STK’ların Haber 7’ye yaptığı açıklamalar:

KIZILAY: “UZATILAN YARDIM ELİNİZİ ÇEKMEYİN”

Haber 7’ye açıklama yapan yardım kuruluşlarının ortasında da Kızılay vardı. Kızılay yetkilileri, zaman geçtikçe insanların doğal olarak normale döndüğünü belirtti. deprem coğrafyasına uzatılan yardım elini geri çekmemekarama yaptı:

“Doğal olarak hayırsever milletimiz afetin akut döneminde elinden geleni yaptı. Çok şükür bölgede gelişigüzel bir besleme ve muhtaçlık durumu yaşanmadı. afetin harareti kaybolduktan bir süre sonra işlerinin başına dönüyor.Ancak milyonlarca insan işlerinin başına dönecek.insanlarımızı etkileyen bir afetten bahsediyoruz… Bu insanların önümüzdeki süreçte çok şeye ihtiyacı olacak. Peki, bu insanların uzun bir süre gıdaya ihtiyaçları olabilir, bu nedenle hayırsever milletimizin buradaki afetzede kardeşlerimize uzattığı eli uzatmamasını bekliyoruz.

AFAD, Kızılay ve diğer STK’lar tarafından belirlenen ihtiyaç listelerine bir sistem içerisinde ellerinden gelenin en iyisini yapmaya devam etmelerini istiyoruz. Devletimizin bu tür afetler için bilim adamlarından yola çıkarak oluşturulmuş Türkiye Afet Müdahale Planı adı verilen çok kapsamlı bir kılavuzu var. Bu plan çerçevesinde devletin hangi kurumunun, hangi paydaşlarla, hangi işi yapacağı çok nettir. Felaketin hemen ardından bu plan devreye girdi ve ilgili devlet kurumları üzerine düşeni yapmaya başladı, yapıyor. Devletimiz buradaki yaraları sarmak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyor. Ancak bu yardımların devam etmesi gerekiyor ki depremzedeler ‘Diğer illerdeki kardeşlerimiz de bizim için endişeleniyor’ düşüncesine kapılsınlar. Titremenin manevi yönünü vurgulamak gerekiyor…”

LIGHTWEIGHT: “İHTİYAÇ DUYDUĞUM SON SAHİBİNE ULAŞANA KADAR…”

Depremin ilk gününden itibaren bölgede örgütlü bir şekilde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından biri de Deniz Feneri oldu. Fener Basın Sorumlusu Fevzi Yalçınkurumlarının sahadaki çalışmalarını anlatarak, afet bölgesinde benimsedikleri genel sloganları hatırlattı:

Deniz Feneri olarak deprem bölgesinde 8 lojistik merkez açtık. Depo kiralıyoruz. 10 temsilcimiz var, 200 işçi ile bölgedeyiz. Yardımlarımızda, dağıtımımızda, sıcak yemeklerimizde, hijyen kitlerimizde herhangi bir aksama yok. Ayrıca 100 bin adet hijyen kiti dağıtacağız. Bunun için hazırlanıyoruz. Kendi plan ve programımız çerçevesinde devam ediyoruz. Politikamız, Deniz Feneri Derneği’nin geçici barınaklarda kalan veya burada kalmayıp çevre illere gelen mağdurlarımız daimi ikametgahlarına yerleşene kadar çalışmalarına devam etmesidir.

Devletin ilan ettiği bir yıllık sürenin sonuna kadar Deniz Feneri Derneği yardımlarına devam edecek. Bu, o bölge halkına verdiğimiz kurumsal bir taahhüttür. Onları asla yalnız bırakmayacağız. Asla… Bunu herkesin böyle bilmesini istiyoruz. Ayrıca deprem sonrasında da gerek temsilcilerimiz gerekse genel merkezimiz aracılığıyla ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz için çalışmaya devam edeceğiz. “ Son yoksula, son ihtiyaç sahibine ulaşana kadar çalışmaya devam edeceğiz.“sloganımızdır.”

“BU DEVLET NEREYE GİDİYOR!”

Gitti, bittiYalçın, “devletimizin öncülüğünde” adı verilen deprem bölgesinin eski günlerine kavuşturulacağı, 11 ilimizin ise eski günlerine döneceği inancını paylaştı. Kimse umutsuzluğa kapılmasın‘ diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu iradeli millet oradaki mazlum kardeşlerimizi unutmayacak. Yardımlarına devam edecek. İnşallah milletimiz yardımlarını esirgemez. Yardımlarını esirgemezler. İşin üstesinden geleceğiz. İnşallah bu vatan geri döner” “Yok oldu bitti” denilen yerlerin ayağa kalktığı, çocukların sokaklarda parklarda oynadığı, insanların ticaret yaptığı, camilerinde ezan okunduğu o güzel günlere… Bu bölge küllerinden yeniden doğacak inşallah. Memleketimiz çok büyük memleket, kimse küçümsemesin.Ümitsizliğe kapılır mıyız?Asla… Benim de şehidim var.Maalesef… Bu yitik canlar geri gelmeyecek ama biz hayatın devam ettiğini asla unutmamak lazım.Ne felaketler yaşadı bu devlet… Kimse umutsuzluğa kapılmasın, biz yaparız.”

İHH: “PSİKOSOSYAL TEMELLERİ KORUMAYA DEVAM ETMELİYİZ”

İnsan Hak ve Hürriyetleri ile İnsani Yardım Vakfı (İHH) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özbek,En az maddi desteğin yanı sıra manevi çatısı altında değerlendirebileceğimiz psikososyal desteğe de ihtiyaç olduğunu kaydederek, vatandaşların yardımlarını devlet ya da güvendikleri kuruluşlar aracılığıyla sürdürmelerini istedi:

“11 ilimiz bu depremden etkilendi. Çok sayıda vatandaşımız mağdur oldu. Bu süreçte hafif hasarlı evler de dahil olmak üzere insanlar evlerine girmeye korkuyor. Tüm bu insanların yerinde kalması ve yerlerine oturtulması için uzun soluklu bir çalışma gerekiyor. Çadırlarda, konteyner kentlerde, bu insanlar çadırlarda, konteynerlerde yaşamaya devam edecekler.

Belki bir kısmı akrabalarına veya başka illere gitti ama burada önemli olan insanımızın kalıcı konutlara taşınana kadar ihtiyaçlarının karşılanması. Bizler devlet, millet ve sivil toplum kuruluşları olarak bu süreci aktif olarak yürütüyoruz. Dolayısıyla depremin olduğu ilk günlerde kriz coğrafyalarına yoğun bir ilgi olduğunu, sonraki dönemde bu ilginin yavaşladığını gözlemliyoruz. Yani insanlar normal hayatlarına dönmeye başlar. Bu aynı zamanda normal bir süreç…

Burada ülkemize büyük bir misyon düşüyor… Özellikle buradaki insanlarımız evlerine yerleşene kadar bu takviyeyi bu çalışma kapsamında devam ettirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Burada uzun vadeli bir çalışma olacak. Vatandaşın dikkatini ve ilgisini bu noktadan çekmemesi gerekiyor. Bağış yapmaya devam etmeleri gerekiyor. Bunu sivil toplum kuruluşları veya dayandıkları devlet aracılığıyla yapmaya devam etmeleri son derece kritiktir. Bu sayede oradaki insanımızın ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılayabiliyoruz.

30-40 TIR’DAN 4-5 TIR’A!

Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, yardım bölgesine gönderilen tır sayısının 18 günlük süreçte 30-40’tan 4-5’e düştüğünü anlatarak konuşmasına şöyle başladı:

“Allah ondan razı olsun, tüm Türkiye bölgeye bir bütün olarak nasıl yardım edilebileceğini göstermeye çalıştı. Vakfımızın Adıyaman’daki lojistik merkezinde 1000’den fazla gönüllü ile çalıştık. Üniversitelerden gönüllülerimiz ve kardeşlerimiz oldu. Türkiye’ye farklı ülkelerden ‘eğitim’ için gelenler, çok zor şartlarda çalıştılar, 10 gün boyunca banyo yapmadan, bazen aç, bazen tok, gece üşüyerek emeklerini sürdürdüler. gün bire bir şeklinde geliyordu ama şimdi bu 4-5 tıra düştü.Doğal insanlar da bu süreçte yoruluyor.Ama bunu bir maraton gibi düşünmemiz lazım.Daha gidecek çok yolumuz var ve Bence nefesimizi tutmaya devam etmeliyiz.”

Depremin ilk anlardaki akut fazının geride kaldığını belirterek, bölgedeki kuruluşların uzun soluklu ve yorucu olan asıl aşamaya geçtiklerini belirterek, şunları kaydetti: Mesela her eve battaniye dağıttık. 2-3 yıl kullanabilirler. Ancak her gün yemek yeme ve temizlik ihtiyacı var… Bu nedenle her gün ihtiyaç duyulan şeyler için düzenli elementlerin teminini de ihmal etmemek gerekiyor. Hayırsever kardeşlerimiz bu açıdan bakıldığında yardımları uzun vadeli düşünmeli… İlk etapta insanların kurtarılması, ardından çadır ya da konteynerlerle mahremiyetlerini koruyabilecekleri bir alana geçiş…” söz konusu.

“BUGÜN YEMEK YİYORLAR AMA YARINI DÜŞÜNÜYORLAR”

Bölgeye gönderilen tır sayısındaki düşüşün ilgi ve talep eksikliğinden kaynaklandığını savunan Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz, ‘psikososyal destek’ çalışmalarından bahsederek açıklamalarını şöyle noktaladı:

“Tabi bundan sonraki süreçte gıda veya hijyen unsurlarını kesmek sorun oluyor. tehlike yaratabilir. Neden yarat? Adıyaman ölçeğinde anlatayım… Adıyaman 650 bin nüfuslu bir yer… Merkezin nüfusu 300-350 bin arasında… Mesela Adıyaman’ı gece dolaştığımızda rastlamadık. birçok insan. Bu vesileyle, nüfusun önemli bir biçimde köylere dağıtıldığını gözlemledik. Arazi araçlarıyla köylere gittik… Burada bir konutta 15 ailenin bile yaşadığını gördük. Bu nedenle köylerde yaşayanların bu yardımların sürekliliğine büyük ihtiyacı var. O yüzden bu yardımların düzenli bir şekilde gitmesi gerekiyor. Ya gitmezse? Elbette insanlar dayanışma içinde olacak. Tanrıya şükür, biz çok eski bir milletiz. Ama ne yazık ki bu dayanışmanın bir ölçüde devam edeceğini belirtmek isterim. Çünkü 6-7 çocuklu aileler var… Misafir ağırlayan evler var… Bugün yemek var ama yarını da düşünüyorlar. Bu nedenle yardımların devamlılığı çok önemli… Deprem bölgesindeki halkımıza sadece maddi olarak değil, manevi olarak da destek oluyoruz. Depremin harap ettiği bölgelerde psikososyal güçlendirme çalışmalarımız devam ediyor.”

TÜGVA: “YARDIMLARIN AZALTILMASI KONUSU”

Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) Kahramanmaraş’taki hayır çalışmalarının başkanı Koordinatör Burak Kaya, akut süreçte yardımların zamanla azaldığını belirterek vatandaşlara Ramazan-ı Şerif’i hatırlattı. Kaya, mübarek dönemde mağduriyet yaşamamak için yaptığı çağrıyı yineledi:

İlk başlarda her gün irili ufaklı en az 4-5 kamyon, 20-30 kamyonet ve 50-60 kişisel araç geliyordu. Burada mal indirmeye yetişemedik. Şimdi yardım kıtlığı var. Ben de buna şahidim. Şimdilik sıcak yemekte rastgele bir sorun yok. Özellikle AK Parti’nin ilçe belediyeleri bu yükü üstlendi. Burada sadece kuru mama ve diğer ihtiyaçlar süreklidir. Halkımızın ilk yardımlarında azalma var. Bu bir tehlike oluşturur mu? Toplu yaşam alanlarında bunun bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ancak bu hizmet kendi başına yaşamaya çalışan kişilerden çekilirse sorun çıkması normaldir. “Devlet şimdi yapacağını yapmaya başladı. İnsanlar “Tamam, yapacağımızı yaptık” diyebilir…

Ancak devlet yetkililerinin orta düzeyde açıklamalarda bulunduğunu biliyoruz. “Bu bir süreç… Yardımlarınızı göndermeye devam edin” dediler. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu da bu yönde bir açıklama yaptı. Bence bu davetler artmalı. Bu uzun bir süreç, bizim bu konteynerleri burada tasarlamamız ve kalıcı yaşama kavuşturmamız aylar, yıllar alacak. “ Gıda ve hijyen malzemeleri gibi konularda vatandaşlarımız kendilerine yardım etmeye devam etsin.kalitesinde bir davetiye oluşturmayı faydalı buluyorum.

Devletimiz ilk günden itibaren tüm kurumlarıyla burada seferber olmuştur. Ayrıca yardımlarını eksiltmeden hatta artırmadan artırmaya devam ediyorlar. Çünkü depoların denetimi hakkıyla devletimize geçmiştir. AFAD’ımız ve Kızılay’ımız bu süreci yönetiyor. Oradaki depoları doldurmaya çalışalım. Önümüzde Ramazan-ı Şerif… İnsanlar bu mübarek ayda bir sıkıntı yaşamasınlar diye inşallah ağır bir şekilde buraya su, mama ve hijyen malzemeleri göndersinler.

HÜDAYI VAKFI: “OLAYIN SICAKLIĞI GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR”

Hüdayi Vakfı İlahiyat Eğitimi Koordinatörü Muhammet Fatih KüçükRamazan ayında bölgeye yardım hayatiNitelikli olacağını vurgulayarak, yardımların devam etmesini istedi:

“Yardımların azaldığına dair de gözlemlerimiz var. Bunun için Beyin Sarsıntılarına Uyum Masası kurduk. İlk olarak İstanbul’dan Kahramanmaraş, Hatay, Malatya ve Adıyaman’a işçi gönderdik. Gönüllülerimiz de oldu… Onlar da yapıyor. tarlada durum testi, ihtiyaç olduğunu haber veriyorlar, Biz de buradan gönderiyoruz.İlk başlarda çok tır gidiyordu ama şimdi ihtiyaçtan sevk ediyoruz.Günde 1-2 tır çıkıyor.Bazen hijyen, bazen yemek, bazen barınma… Neye ihtiyaç varsa ona göre yardım gönderiyoruz.Şu anda konteyner kentlere yöneldik.Geleceğe umutla bakıyoruz.Bu alanda bir proje yaptık ve biraz daha yön değiştirdik. bu alana

Ramazan-ı Şerif’in sona ermesiyle bölgeye yapılacak yardımlar hayati önem taşıyacak. Özellikle gıda yardımları… Şu anda bölgede aşevlerimiz faaliyet gösteriyor. Doğal bölgeden gelen taleplerde de azalma var. Oradan talep olursa burada destek olmaya çalışıyoruz. Bu bölgelerin dışında Anadolu’daki akrabalarımızla da görüştük doğal olarak. Diğer şehirlerde de birimler kurduk. Oradan temel alıyoruz. İç Anadolu’dan Antep, Maraş ve Hatay bölgelerine yardım tırları gönderiyoruz. Etkinliğin sıcaklığı her geçen gün azalıyor bu nedenle insanların ilgisi her zamanki gibi azalabilir. Bu kapsamdaki yardımlar uzatılabilir.

SADAKAT: “ŞU ANDA BESLENMEYE İHTİYACIM VAR”

Depremden etkilenen Hatay-Antakya’da faaliyet gösteren Sadakataşı Derneği Başkan Yardımcısı Cevdet Hasbal, gıda, hijyen malzemeleri ve benzeri ürünlerin dağıtımında mevcut durumun süreklilik teşkil ettiğinin altını çizdi:

“Hatay’da yaklaşık 600 bin kişi ilden ayrıldı. Adıyaman’da 130 bine yakın kişi şehri terk etti. Bunların değerli bir bölümü köylere göç etti. Bir kısmı da çadır kentlerde yaşıyor. Çadır kentlere yerleşen çok yok. Hatay’da Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta çadır kentlere yerleşenler var. Tabii önümüzde Ramazan ayı var… Bu süreçle ilgili tüm STK’ları ve sıcak yemek konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Portatif aşevlerimiz de var. Üç ay boyunca kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerini burada yiyeceğiz.

Şu anda beslenme ihtiyaçları var. Özellikle kuru gıda ihtiyacı var… Ama onun dışında bölgede iç giyim ile ilgili ihtiyaçlar da var. Doğal bölge ısınmaya başladı. Bu sebeple odun, soba ve battaniyeye ihtiyaç yoktur. İnsanlar bir süre sonra yorulmaya başladı. Bunu kabul etmek zorundayız… Bundan sonraki süreçte devletimiz, devlet kurumlarımız ve STK’larımız çalışmalarına hız kesmeden devam edecekler. Buradaki kardeşlerimize yaklaşık 15 günde bir gıda kolisi ve hijyen malzemeleri verilmeli. Uzun bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreçte de halkımızdan ilk etapta olduğu gibi buradaki kardeşlerimize yardım etmelerini talep ediyorum.”

BEŞİR DERNEĞİ: “ŞEHİDİMİZ VAR…”

Deprem bölgesinde yardım çalışmaları sürüyor Beşir Derneği Başkanı Fatih Sarıyar, Adıyaman’daki güncel tabloyu ve yardım tırlarının önemini Haber 7 ile paylaştı.

Sarıyar, Beşir Derneği Afet Müdahale ve Lojistik Birim Müdürü Metin Doruklu’nun arama kurtarma çalışmaları sırasında şehit olduğunu da duyurdu:

“Yardımlar azalıyor. Ancak bu hayır işinin 1-1,5 yıl sürebileceğini öngörüyoruz. Ona göre hem deprem bölgesinde hem de diğer illerde depremzede olan vatandaşlarımız için nitelikli yardıma ihtiyaç var.” .Gıda erzağı,ev eşyası,giysi,mutfak eşyası gibi bir eve ihtiyaç var.Bütün nitelikli ekipmanlara ihtiyaç var.Kahramanmaraşta kurduğumuz uyum merkezinden tüm illerimize yardım ediyoruz. Osmaniye görüşmeye geldim ilk andan bu ana kadar sahadayız yaşananların hepsini gördük ve şahit olduk yaraları sarmak için elimizden geleni yaptık.

300’e yakın TIR’ı bölgeye sevk ettik. 1-1,5 yıl daha yardımlarımıza devam edeceğiz. Bu günlerde devletimize ve milletimize yardım etmemiz gerekiyor. Gereksinim listesi her zaman değişebilir. Bunu medya aracılığıyla, sizin aracılığınızla insanlara iletebilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Tanrı seni korusun. İhtiyaç sahipleri devam ediyor. Bu anlamda mağdur olan kişilerin sıkıntı yaşayabileceği aşikar… Bu anlamda kamuoyu oluşturularak yardımların sürdürülmesi gerektiğine inanıyorum. Hükümetimiz gerçekten güçlü. Birçok olasılığı var. Bu yaraları çok çabuk iyileştirecektir. Ben buna inanıyorum… Sivil toplum kuruluşu olarak çalışmalarımızla devletimize destek olacağız. Şöyle düşünün, buradaki insanlar yeniden bir hayata başlayacaklar. Yani konut kurarken ne gerekiyorsa arazide de o gerekiyor… Vatandaşlarımız yardımlarını nakdi veya ayni olarak güvenlik teşkilatları aracılığıyla iletebiliyor. Vatandaşlarımızı bu iyiliğe davet ediyorum.

Bildiğiniz gibi Beşir Derneği Afet Müdahale ve Lojistik Birim Müdürümüz Metin Doruklu’yu bu süreçte kaybettik… Bir şehidimiz var… Allah’tan rahmet dileriz…”

Maraş’ta 53 Yaşında Bir Mücahid, Şehit İçme Şehitliği

Deniz Kuvvetleri Komutanlığından emekli olduktan sonra hayatını hayır işlerine adayan Metin Doruklu, yüzyılın felaketi haberini alır almaz Beşir Derneği ile bölgeye hareket etti. Doruklu, Derneğin Arama Kurtarma Ekipleri Başkanı olarak Kahramanmaraş’ta arama kurtarma çalışmalarını organize ediyordu.

24 saat esasına göre çalışan emekli astsubayın son sözleri,” Sonuna kadar burada duracağım ve bir hayat kurtarmak için savaşacağım.Derneğin Doğu Marmara Bölge Müdürü de olan Doruklu, 16 Şubat’ta Gölcük’te toprağa verildi. İçişleri Bakanı Süleyman SoyluMaraş’ta Hakk’a (CC) yürüyen şehidimiz için” Metin Doruklu, birçok afetlerde olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da birlikte çalıştığımız, hayat kurtarmak için can fedakarlığıyla çalışan kardeşimizdir. Kaybın için üzgünümdedi.

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu